Kurban Talani, Hürriyet Gazetesi 22.12.06

Yalçın BAYER

HERKES yardım topluyor. Zekât, fitre, sadaka, kurban, bağış ve sergiler. Fenerli fenersiz dernekler, örgütler, şahıslar…

Gazete, dergiler ve TV’lerdeki ilanlarla yardım isteniyor. Bazıları da ev ev dolaşıp yardım topluyor. Yani herkesin gözü gurbetçinin cebinde.

Bir yerde deprem, sel felaketi veya benzer bir afet olmasın, hemen yardım toplama emri çıkıyor. Eğer böyle bir felaket olmamışsa sorun değil, mazlum ve mağdur sloganı yürürlüğe konuyor. Yardım toplanılan yerler arasında Afrika’da isimlerini yeni duyduğumuz bazı devlet ve topluluklar da var. Adamlar bir TV kanalını kiralamışlar, saatlerce canlı yayın yapıyorlar. Bu TV’ye ne kadar reklam parası veriliyor? Bilmiyoruz.

Bildiğimiz tek şey, bu kanalın ekonomik krizde olması. Derneğin başkanına bakıyorsunuz, bazı TV kanallarında film çeviriyor, şiir ve şarkı okuyor. Galiba yardım toplama işleri iyi gidiyor!

1 KURBAN 100 EURO

Her caminin girişine asılmış kurban listesine bakıyoruz.

Bir kurban 100 Euro… Bu toplanan paralarla ne kadar kurban kesildiğini Allah’tan başka bilen yok. Orada burada bir miktar elbette kesiliyor. Tabii reklama da ihtiyaç var. Bu yardım toplayanlara şöyle bir bakıyoruz. Hepsinin altında son model arabalar, yazlıklar ve lüks daireler vs.

Demek ki, yardım işleri iyi gidiyor. Hayırseverler vermeye devam ediyorlar. Peki bunun adı ‚din talanı‘ değil midir?

Amacımız asla yardıma engel olmak değildir. Yardım işlerini alaya da almak değildir. Bunlardan Allah’a sığınırız. Ama öteden beri gurbetçinin cebine göz dikmiş bir sistem var. Biz bu sisteme dikkat çekmek istedik.

Hepsi o kadar.

Fikri EMANET,  İslam Araştırmaları Başkanı