Zekat ve Fitre Vurgunu, Hürriyet Gazetesi 12.9.07

Zekat ve Fitre Vurgunu, Hürriyet Gazetesi 12.9.07

RAMAZAN ayı geldi. Bu gece sahura kalkacağız. Ancak bazı ramazan fırsatçıları tüm hazırlıklarını tamamlamış durumda. Orijinal broşürler hazırlandı ve camilere zarflar içinde dağıtıldı.
Yalçın BAYER

Broşürlerde ilginç şeyler anlatılmaktadır. Zekát ve fitre sosyal bir ibadet olduğu için kurumlar aracılığıyla toplanması gerekiyormuş. İslam’ın emri böyleymiş. Kendi öğütlerini İslam sisteminin yerine koyan bu uyanıklar, mazlum ve mağdur edebiyatı yaparak yıllardan beri buradaki saf Müslümanları çeşitli vesilelerle yolmaya devam ediyorlar.

Her camide bu iş için görevlendirilmiş kişiler var. Hangi camiye giderseniz elinize zarf içinde bir broşür sıkıştırılır. Bu görevli kişiler bir ay yoğun çalışma yaparlar. Sonunda toplanan paraları şeflerine teslim ederler. Ondan sonrasını Allah’tan başka kimse bilmez. Kimdir bu şefler? Holding soygununda görev almış, din ve iman edebiyatı yaparak insanları camilerde kandıran kişiler veya sus payı alıp insanların kandırılmasına göz yummuş örgüt liderleri.

Holding vurgunu bitmiş, fakat ’fitre-zekát ve kurban vurgunu’ devam ediyor. Yalçın Bayer’in geçen yıl yazmış olduğu ’Kurban Vurgunu’ (24.12.2006) başlıklı yazı bizler için çok yararlı oldu.

Çünkü bu yazının etkileri hálá devam ediyor. Bu etki bizi zekát ve fitre vurgunu konusunda da bir yazı yazmaya teşvik etti. Evet, bu konuda insanları olanaklarımız dahilinde uyarmaya devam edeceğiz.

Bu işleri yöneten örgüt liderlerine bakıyoruz. Hepsi lüks hayat yaşıyor. Tabii ki toplanan paralardan sus payı olmak üzere bir miktar ihtiyaç sahiplerine verildiği doğrudur. Geriye kalan büyük meblağlar kimin cebine gidiyor?

Bizim insanlara tavsiye ve uyarımız şudur:

Yardım adı altında bu kişilere kesinlikle para vermeyin. Yardımlarınızı bizzat kendi yakınlarınızın fakirlerine veya tanıdığınız muhtaçlara veriniz. Dinimizi kullanıp kolay yoldan köşe dönenlere artık fırsat vermeyiniz. Amacımız asla yardıma engel olmak değildir. Bundan Allah’a sığınırız. Ama öteden beri gurbetçinin cebine göz dikmiş bir sistem vardır.

Biz bu konuda insanları uyarmaya çalışıyoruz. Hepsi bu kadar.

Fikri EMANET- Türkhak İslam Araştırmaları